Haber Detayı
24 Temmuz 2025 - Perşembe 20:40 Bu haber 134 kez okundu
 
“Basın üzerindeki baskılar hala sürüyor”
“Basın üzerindeki baskılar hala sürüyor”
GÜNDEM Haberi


24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılış Yıldönümü’nde, “Bayram değil mücadele günü” vurgusu yapıldı

Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 117.yıldönümü; Çukurova Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen bir dizi etkinlikle kutlandı.  24 Temmuz nedeniyle ilk olarak Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törende; başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Silah Arkadaşları ile Şehit ve gazilerimizin yanısıra şehit gazeteciler ile ebediyete intikal etmiş basın mensupları için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından ÇGC Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Esendemir, Başkan Yardımcılarından Dilek Akın ve Mali Sekreter Süreyya Uri ve ÇGC Üyesi İnci Çeliköz tarafından Anıta çelenk konuldu.

Atatürk Anıtı’ndaki törenin ardından Basın Anıtı’na geçildi. Burada da 1 dakikalık saygı duruşunun ardından Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkan Vekili ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir günün önemine dair hazırlanan basın açıklamasını okudu.

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hazırlanan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi;

“Değerli meslektaşlarım, kıymetli konuklar,

Konuşmama başlamadan önce Eskişehir’de çıkan büyük orman yangınlarında hayatını kaybeden 5 orman işçisi ve 5 AKUT görevlisine Allahtan rahmet diliyor, mağdur olan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Milletimizin başı sağ olsun…

Bugün burada, tarihimizde önemli bir dönüm noktası olan 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü vesilesiyle bir aradayız.

Bugün aynı zamanda; Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan LOZAN BARIŞ KONFERANSI’nın imzalandığı gündür…

Bu vesileyle başta Büyük Önder ve Ebedi Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Silah Arkadaşları ile Şehit ve gazilerimizin yanısıra şehit meslektaşlarımız ile ebediyete intikal etmiş meslektaşlarımıza rahmet diliyoruz.

Bundan tam 117 yıl önce, 24 Temmuz 1908’de basında sansürün kaldırılmasıyla birlikte, gazeteler ilk kez sansür memurlarının denetimi olmadan yayımlanmış, halk gerçeklerle ilk kez özgürce buluşabilmiştir.

Ne var ki, bugün 24 Temmuz’u bir “bayram” havasında kutlamıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, basın üzerindeki baskılar, sansür, oto-sansür, ekonomik kuşatma ve ifade özgürlüğüne yönelik tehditler hâlâ sürüyor. Bizler, bugünü artık “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü” olarak anıyor ve bu yönde dayanışmamızı güçlendirmeye gayret gösteriyoruz…

Gazetecilik; yalnızca haber yapmak değil, halk adına gözetlemek, sorgulamak, hesap sormaktır. Bu meslek; reklamcılıkla, propagandayla, halkla ilişkilerle karıştırılamayacak kadar onurludur, sorumluluğu ağırdır. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin de açıkça vurguladığı gibi, gazeteci; konumu ne olursa olsun haber kaynağıyla ilişkisini etik değerlere bağlı kalarak yürütmek zorundadır. Telkinle, tavsiyeyle, çıkarla değil; hakikatle yol yürür.

Bugün, mesleğimizi hakkıyla yapan, her türlü baskıya rağmen gerçeğin izini süren, kalemini eğmeyen, sesini kısmayan tüm meslektaşlarımıza çağrımız nettir: “Bağımsız ve tarafsız habercilikten taviz vermeyelim. Halkın haber alma hakkı için birlikte direnelim.”

Çünkü biz gazeteciler, yalnızca güçlülerin değil; sesi duyulmayanların, mağdurların, yoksulların, ötekileştirilenlerin sesi olmakla yükümlüyüz. Bu sorumluluğun bilinciyle, gazeteciliği bir kamu görevi olarak görmeye, halkın vicdanını temsil etmeye kararlılıkla devam edeceğiz.

Değerli meslektaşlarım;

Basın özgürlüğü, yalnızca gazetecilerin değil; bir ülkenin tüm yurttaşlarının hakkıdır. Bu özgürlüklerin sınırlandığı bir toplumda demokrasiden, adaletten, katılımcılıktan söz edilemez. O yüzden mücadelemiz, yalnız kendimiz için değil; çocuklarımızın özgür bir ülkede yaşayabilmesi içindir.

Bu duygularla, mesleğini onurla sürdüren tüm basın emekçilerini saygıyla selamlıyor, aramızdan ayrılanları saygıyla anıyorum. Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günümüz kutlu olsun. Kalemimiz kırılmasın, sesimiz kısılmasın.”

“EŞİTLİĞİN OLMADIĞI YERDE ÖZGÜRLÜK OLMAZ”

Etkinliklere katılan Büyükşehir Belediye Başkanvekili Güngör Geçer; törende yaptığı konuşmada eşitliğin olmadığı yerde özgürlükten bahsedilemeyeceğine dikkat çekti.

“24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 117.yıldönümü nedeniyle burada bir aradayız. Basın Özgürlüğünden bahsettiğimiz anda eşitlikten de söz etmemiz gerekiyor” diyen Geçer; “Eşitliğin olmadığı bir yerde özgürlükten söz etmemiz mümkün değil” dedi.

Geçer konuşmasında şu görüşlere yer verdi;

“Basın mensuplarımız kutsal bir görev yapıyor ama bu yapmış oldukları görev süresi içerisinde bütün basın kuruluşlarına eşit bir şekilde davranılması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum. Basın kuruluşlarının içerisinde bulunduğu sıkıntıların farkındayız. Ben zaman zaman yapmış olduğum meclis konuşmalarında da vurguluyordum. Özellikle yerel basının önemine vurgu yapıyorum.

Yerel basını güçlü olmayan bir şehrin ulusal basında da temsil edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla yerel basının güçlü olması gerekir. Son dönemlerde biliyorsunuz ekonomik kriz ve sıkıntılardan en çok basın kurumlarımız etkilendi.

Basın kuruluşları yerel yönetim ve kamudan çok ciddi destek alıyordu. Tasarruf tedbirlerinin akabinde en çok etkilenen iki birim olmuştur. Bunların birisi spor kulüpleri, bir diğeri de basın kuruluşlarıdır. Çok kutsal ve önemli görevler yapıyorsunuz. Özgürlük veyahut bayram dediğimiz zaman bunların ulusal bazda kutlanması gerekir. Özgürlük ve bayramların kutlanabilmesi için de öncelikle adaletin olması gerekiyor. Adaletin olduğu, özgürlüğün olduğu güzel bir Türkiye’de inşallah hep birlikte buluşuruz. Hepinize teşekkür ediyorum. Emeğinize sağlık” dedi.

 

“ETKİLİ BASIN VE ETKİLİ SİYASETÇİLERİ SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Etkinlikte söz alan CHP Adana İl Başkanı Dr.Anıl Tanburoğlu; basının susturulduğu, kişilerin konuşamadığı bir ülke yaratılmak istendiğini belirterek, “Yapılanlara baş kaldırmak ve sessizliğe karşı sessiz kalmamak ve zulümlere karşı ses çıkarmak bu toprakların geleneğinde vardır” dedi.

Tanburoğlu konuşmasında şu görüşlere yer verdi;

“Bugün 1908’den 117 yıl sonra tekrar basın özgürlüğü ile ilgili bir kutlama yapmış oluyoruz. Bugün aynı zamanda Lozan Barış Anlaşması’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olarak ifade edilen anlaşmanın 102.yıldönümü. Başta İsmet İnönü, Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kuvayi Milliye saflarında mücadele edenlerin başarmış olduğu, bu gün bu topraklarda özgür olarak yaşıyor isek bunu mümkün kılan anlaşmanın yıldönümü.

Görüyoruz ki; 1908’e atıf yapmak ne demek? Şu demektir; istibdata karşı hürriyet mücadelesi verenlerin kazandığı bir gün.

1923’e atıf ne demek? Bağımsızlıkları engellenmeye çalışılan toplumların önderliğini yapmış Türkiye Cumhuriyeti halkı kendiliğinden baş kaldırmış ve emperyalistlere karşı savaşını kazanmıştır.

O günlerden bugünlere geliyoruz.

Bugün çok kıymetli bir sözü tekrar etmek istiyorum.

Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız bugün Silivri zindanları’nda tutsak olarak bulunuyor.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar gözaltına alınırken çok kıymetli bir cümle kurdu. Basın mensuplarının, “Neden gözaltına alınız?” sorusuna verdiği cevap dikkat çekici.

“Etkili basın ve etkili siyasetçileri susturmaya çalışıyorlar” dedi.

Oradan atıfla basın sustuğu, kişilerin konuşmadığı bir ülke yaratılmaya çalışılıyorsa, emin olun buna karşı mücadele edecek insanlar da her zaman bu coğrafyada, bu topraklarda bulunur. Yüzlerce yıldır kadim gelenekleri olan bu coğrafyada baş kaldırmak, sessizliğe karşı yani sessiz kalmamak ve tüm zulümlere karşı ses çıkarmak bu toprakların geleneğinde vardır.

İşte yanı başımızda Ahmet Remzi Yüreğir’i görüyorsunuz. Adana’da birçok örneği var.

Kuvay-i Milliye’nin başlangıç şehirlerinden birisidir ve bugün de özgürlük mücadelemizde, demokrasi mücadelemizde ve adalet mücadelemizde Adana gereken rolünü devam edecektir.

Buradan Zeydan Karalar başkanımıza selam gönderiyoruz… Oya başkanımıza, Kadir başkanımıza ve başta Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere tüm tutuklu, tutuklanmış, hürriyetinden yoksun bırakılmış, haksız hukuksuz yere orada bulunan, Silivri zindanlarında, İzmir zindanlarında Çorlu zindanları’nda, Afyon zindanları‘nda tutulan tüm arkadaşlarımıza, mücadelenin dışarıda da devam ettiğini ve basının bu konuda her zaman bize destekçi olduğunu, basın özgürlüğünü de, Türkiye’deki her vatandaşın özgürlüğünü de, adalet talebimizi de bir kere daha yenileyerek, hepinize saygılarımı sunuyorum”

Yapılan konuşmaların ardından ÇGC’nin en kıdemli üyelerinden Abdulkadir Kaçar tarafından Basın Anıtı’ndaki Özgürlük Meşalesi yakıldı.

KİMLER KATILDI:

24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 117.yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinliklere ÇGC Başkanı Cafer Esendemir; Başkan Yardımcıları Dilek Akın ve Hüseyin Arat, Mali Sekreter Süreyya Uri, Yönetim Kurulu üyeleri Mutlu Mete, Çetin Ulucan, Kadir Adıyaman ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Güngör Geçer, CHP İl Başkanı Dr.Anıl Tanburoğlu, Seyhan İlçe Başkanı Ramazan Atikaslan ile gazeteciler katıldı. 

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: “Basın, üzerindeki, baskılar, hala, sürüyor”,
Yorumlar
Bizim Gazete
Ulusal Gazeteler
Yazarlar
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Adana

Güncelleme: 06.07.2022
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
juul juul pod puff bar juul pods glo etanj armatür komatsu yedek parça ankara acil dişçi ankara güneş enerjisi polyester çember almanya sohbet chat masura deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler